O Açıklamaları Neden Yaptık?
Mehmet SEZER
Eğitim camiasının kıymetli neferleri;
Son zamanlarda Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi olarak eğitim camiasında yaşanan kokuşmuşlukları göz önüne sermek, haksızlıkları, hukuksuzlukları ve keyfi uygulamaları ortaya çıkararak gerekenin yapılmasını sağlamak adına bazı açıklamalar yapıyoruz.
Konuyla ilgili kısaca bilgi vermem gerekirse; Bundan bir süre önce Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezimize gelen ve üzerinde Cumhurbaşkanlığı, Adana Valiliği ile basın yayın organlarına da gönderildiği belirtilen bir ihbar mektubu ulaştı. Bu mektupta Çukurova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde başta Çukurova İlçe Milli Eğitim Müdürü Ayhan Dağlı ve bazı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yönetici ve çalışanlarının birçok konuyla ilgili hukuksuz işlere imza attığı ve eğitimcilerin hakkının yendiği iddia ediliyordu.
Biz de bu iddialar üzerine 'Eğitim Camiasının Adını Kirletenlerden Kim Hesap Soracak?' başlığı altında bir açıklama yaptık.
Kıymetli eğitimciler; Çukurova İlçe Milli Eğitim Müdürü ile haksızlıklara ve hukuksuzluklara adı karışan kişiler hakkında yaptığımız açıklamalar asla kişiler üzerinden algılanmamalıdır. Bizim karşı çıktığımız şey oluşturulmak istenen zihniyettir. Bunu da daha sonra yaptığımız açıklama ile gündeme getirdik ve şunu söyledik; 'Gerçeklerin Bir Gün Ortaya Çıkmak Gibi Bir Huyu Vardır.'
Gerçekten de zamanla ortaya çıkan gerçekler vardı ve bu gerçekler maalesef Çukurova ilçemizde başta Çukurova İlçe Milli Eğitim Müdürü ile aynı soyadı taşıyan bir kişi olmak üzere bazı çalışanların nasıl korunup kollandığını geri kalan eğitimcilerimizin hakkının ise nasıl yendiğini göz önüne seriyordu.
Ayrıca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen MTSK sınavlarında 186 kişinin de belgeleri olmadan ehliyet yükseltme sınavına alındığını gösteriyordu.
Bu konuyla ilgili İlçe Milli Eğitim Müdürü ve kurumdaki bazı yönetici ve çalışanların soruşturma geçirdiği ve soruşturma sonucunda ceza aldığı, yani başından beri iddia olarak nitelendirdiğimiz şeylerin aslında birer gerçek olduğu ortaya çıktı.
Bunun üzerine biz de; 'İddialar İspata Döndü, Belgeler Ortaya Çıktı' diyerek bir basın açıklaması düzenledik.
Basın açıklamamız hem ulusal haber ajansları tarafından servis edildi, hem gazetelerde hem de internet sitesinde geniş bir şekilde yer aldı.
Sevgili eğitimciler, kıymetli dava arkadaşlarım. Bir kez daha özellikle belirtmek istiyorum ki adı birçok haksız, hukuksuz, keyfi uygulamaya karışmış bu insanlar hala görevdedir ve belki de hala bahsi geçen eylemleri yapmaya devam etmektedir.
İşte biz burada şunu soruyoruz;
Bu haksız, hukuksuz, keyfi uygulamaların sorumlusu belli olduğu halde onları kim yada kimler koruyor?
Bizim davamız hak davasıdır. Haksızlık yapan kim olursa olsun onun karşısında olmaya, hakkı savunan kim olursa olsun onunla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
