Yazı
Yazar : Mehmet SEZER
2749 Görüntülenme
Ne Filyasyon Ama
Mehmet SEZER

Bilindiği üzere 2019 yılının sonlarına doğru Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 hastalığı, o günden bugüne kadar tüm dünyaya hızla yayıldı ve yayılmaya da devam etmektedir. Türkiye’de ise 2020 yılı mart ayının ortalarından itibaren bu hastalık ortaya çıkmaya başlamıştır. Covid-19'la birlikte hayatımıza yeni kavramlar, yeni kelimeler ve yeni alışkanlıklar da girmektedir. Vaka, maske, mesâfe, hijyen en çok kullandığımız kelimeler arasında bulunmaktadır. İşte ‘filyasyon’ da Covid-19 sebebiyle Sağlık Bakanı’ndan öğrendiğimiz tıp terimlerinden biridir.

Ülkemiz, salgının başlangıcında çok önemli işler başarmıştır ve o zorlu dönemi en az hasarla atlatmıştır. Meslek liselerimizin zor zamanda öne çıkarak maske, siperlik, dezenfektan gibi acil ihtiyaçları karşılaması, aslında ne kadar önemli bir işlevleri olduğunu herkese yeniden hatırlatmıştır. Yine farklı alanlarda faaliyet yürütseler de devletimizin de desteğiyle bir araya gelen beş firmanın solunum cihazı üretmesi bu cihazları 150 ülkeye ihraç etmesi veya hibe olarak göndermesi de oldukça önemli bir adımdır. 

Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarında, 65 yaş üstü insanlar önemsenmeyip adeta ölüme terk edilirken Türkiye’de Vefa Destek Grupları oluşturulmuştur. Gönüllü olarak çalışmalara katılan 165 bin kişilik bu dev ekip her kesimden büyük takdir toplamıştır. Vefa Gurupları’ndaki gönüllüler, gıda yardım kolilerinden maaşları dağıtmaya, ekmek dağıtımından pazar alışverişine varıncaya kadar evde kalan insanlara yardım etme konusunda harika işler çıkarmıştır. Kimse evinden çıkamazken ne ile karşılaşacağını bilmeden onlar aşkla işe koyulmuşlardır. Ekiplerdeki bu özveriyi gören bazı idarecilerimiz de onları başarı belgesi ile ödüllendirmişlerdir. Bunun üzerine Memur-Sen Genel Başkanı’mız Ali Yalçın, bu konuda bakan düzeyinde görüşmeler yaparak: “Ayrım gözetmeksizin Vefa Destek Grupları’nda görev alan herkese başarı belgesi verilmelidir” teklifinde bulunmuştur. Talebimiz üzerine İçişleri Bakanımız tarafından sözlü talimat verilmiş ancak kerameti kendinden sayan bazı mülkî âmirler ne yazık ki hiçbir maddî değeri olmayan ama manevî değeri yüksek olan başarı belgelerini vermekten imtinâ etmektedirler.

Bunların yanında, bir süre sonra vaka sayıları yeniden artmaya başlayınca filyasyon ve mahalle denetim ekipleri oluşturulmuş ve Vefa Destek Grupları oluşturulurken gözetilen gönüllülük maalesef bu kez gözetilmeyip kamu çalışanlarına re’sen görev verilmiştir. Böyle olunca huzursuzluklar ortaya çıkmış ve yapılan işin hayr tarafı da kalmamıştır. Eğitim verilmeden, iş tanımı tam olarak açıklanmadan WhatsApp üzerinden talimatlarla görevlendirmeler yapılmıştır. Filyasyon süreci böylece kamu görevlileri açısından özensiz, düzensiz ve zoraki yürütülen bir süreç haline gelmiştir.

Biz de bunun üzerine Adana Valisi Süleyman Elban ile yaptığımız görüşmede, re’sen yapılan görevlendirmelerden rahatsızlığımızı dile getirdik. Fakat  Valilik tarafından gönüllülük esasına göre görevlendirme yapılması talimatı verilmiş olmasına rağmen bazı ilçe mülkî idareleri zorunlu görevlendirmelere devam etti/etmektedir. Yetkili sendika olarak Valilik Makamı’na yazdığımız resmi yazıya rağmen durum değişmemiştir. Bu yüzden sorunlar da maalesef devam etmektedir. 

Örneğin; bir okul yöneticisi arkadaşımıza denetleme görevi re’sen verilmiş. Arkadaşımız, 8 ay önce doğum yaptığını ve bebeği ile ilgilenmek zorunda olduğunu bu yüzden görevi yerine getiremeyeceğini ifade ederek dilekçe ile görevin kendinden alınmasını istemiş ancak dikkate alınmamış. Denetleme görevi devam ederken bu arkadaşımıza virüs bulaşmış. Karantina süreci tamamlandığında ise bir dilekçe daha vermiş ve filyasyon görevini yaparken sürekli sokakta olduğu için fiziksel ve psikolojik sıkıntılar yaşadığını, görevin kendisinden alınmasını istemiş ancak bu talebi yine reddedilmiş. Bu süreçte sıkıntı yaşayan ve hayatî bir gerekçesi olan arkadaşımız için hiçbir şey yapılmamıştır. Bu durumda maalesef söz de tükenmektedir. 

Covid-19 salgınının ne zaman biteceği belli değildir. Bir yıl diyenler olduğu gibi üç yıl hatta daha fazla sürebilir diyenler de vardır. Salgının filyasyon çalışmalarıyla kontrol altına alınması son derece önemlidir. Ancak filyasyon yapacağım derken kamu görevlilerinin de hakları göz ardı edilmemelidir.

Sonuç olarak: 

•Filyasyon çalışmaları disipline edilerek gönüllülük esasına dayanmalıdır.

•Mazereti olanlara (bakmak zorunda olduğu hastası, küçük çocuğu, yaşlı veya engelli yakını olanlara) görev verilmemelidir.

•Vefa Sosyal Destek Grupları’nda görev alanların tecrübelerinden istifade edilmelidir.

•Görev tanımları ve yönergeleri net olmalıdır. Tanıtıcı kimlik kartları olmalı ve halk bu görevliler konusunda bilgilendirilmelidir. 

•Filyasyon gruplarında görev alanların hizmeti ödüllendirilmelidir.

•Gruplarda görev alanlara araç verilmeli, görevi yerine getirebilmeleri için lazım olan diğer ihtiyaçları da karşılanmalıdır.

•WhatsApp üzerinden görevlendirme modasından ve talimat yağdırılmasından vaz geçilmelidir.

Bu hastalık bize birçok şeyi yeniden hatırlatmıştır. Bunların başında da vefâ ve yardımlaşma duygusu gelmektedir. Bu hasletleri zorla yaptırdığınızda hem işin bereketi kalmamakta hem de istenilen verim alınamamaktadır. 

Yetkililerden isteğimiz ve beklentimiz; bu yanlışlardan bir an önce dönmeleri, insan sağlığına ve onuruna uygun bir yönetim sergilemeleridir.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen