Prof. Dr. Aykut Gül Hoca'dan Üniversite Öğrencilerine Altın Değerinde Öğütler
Aykut Gül
Eylül ayına girdik. Yeni bir eğitim-öğretim sezonuna başlıyoruz. Zor bir dönemde, bir kısmı büyük ümitler besleyerek, bir kısmı ise ümitsizlik ve çaresizlik içinde, üniversiteye yeni kayıt yaptıran genç arkadaşlarıma seslenmek istiyorum.
Bir-iki hafta içerisinde üniversitenizin yerleşkesinde olacaksınız. İlk günlerde muhtemelen barınmada ve ulaşımda sıkıntı yaşayacaksınız.
Başlangıçta hep yeni yüzler, bilinmedik yerler ve biraz gerginlik, tatlı bir heyecan. Ancak kısa zamanda alışacak ve önünüzde kullanılmayı bekleyen bir çok fırsatın olduğunu göreceksiniz.
Ancak siz hazır olduğunuzda bu fırsatlar görünür hale gelecek ve sizi bekleyen kısmetinizi elde edebileceksiniz. Hazır olamayanlar ise başkalarının çok şanslı olduğunu söyleyerek sürekli şikayet edecekler.
Akademik hayatta 35 yılını geride bırakmış, binlerce öğrenciye danışmanlık yapmış, sivil toplum kuruluşlarında yıllarca gençlerle birlikte çalışmış bir kişi olarak, mezuniyet esnasındaki pişmanlıkları en aza indirebilmeniz ve kendinizi en iyi şekilde hayata hazırlayabilmeniz adına bazı önerilerde bulunmak istiyorum:
- Sayılı günler çabuk geçer. Sizin de diploma gününe kadar çok sınırlı bir zamanınız var. Başlamak bitirmektir derler. İlk kampüse geldiğiniz gün mezuniyet için geri sayım başlar. O nedenle, daha erken, önümde uzun bir zaman var demeyin. Zaman su gibi akar gider. İlk vize sınavının telaşı başladığında bu yıl bitmiş demektir. Bilin ki, “Hayatınızın en güzel günleri ‘Daha erken’ demekle geçer, sonra ‘Çok geç’ olur.” (Gustave Flaubert)
- İlk günden disiplini elden bırakmayın. Bir kaç hafta gevşeme, üniversiteyi tanıma, liseden sonra kendinizi bir şekilde ödüllendirme düşünceniz çok tehlikeli. Çünkü ipin ucu kaçtığı zaman toparlamak zordur. Paniğe kapılır, zamanınızı yönetemez, korku ve stres yaşarsınız. Bir numaralı prensibiniz, “Bir işi bitirince diğerine koyul.” (İnşirah, 7) olsun.
- Diploma iş hayatında hala önemli. O nedenle diplomanızı zamanında almalısınız. Ancak diploma, önemini giderek kaybediyor. Belki de mezun olduğunuzda diplomanız çok değersizleşecek. Ama önemli olan o diplomayı alabilmek için sarf edeceğiniz çaba, kazanacağınız beceriler ve öz disiplindir. Önemli olan varılacak hedef değil, yolculuğun size katacağı deneyimlerdir. Size vurgulamaya çalıştığım şey, herkesin diplomaya sahip olduğu bir dünyada sizin diğerlerinden farkınızı ortaya koyabilmeniz. Bunu yaparken de elbette ki diplomanın altına koyacağınız belgelerin bir karşılığı olacaktır. Ancak sizden asıl beklenen yeterliğinizi ispatlamanızdır. Mezuniyete kadar elde edeceğiniz tecrübeler, katıldığınız projeler, ortaya koyduğunuz ürünler, geliştirdiğiniz yazılımlar, yaptığınız stajlar, öğrenci kulüplerindeki faaliyetleriniz, yenilikçi fikirleriniz; kısacası beşeri sermayenizi ne kadar geliştirebildiğinizdir. Unutmayın ki, eğitim, bilgi yüklenmesinden çok aklın eğitilmesi ve insan potansiyelinin ortaya çıkartılmasıdır.
- Üniversitedeki ilk gününüzü, sabah gün doğmadan karşılayın. Sonraki günlerde de bunu alışkanlık halinde getirin ve bir daha güneş üzerinize uykudayken doğmasın. Sizi başarıya götürecek olan en önemli alışkanlık budur. Ancak bundan önce, sabah erken kalkmanız için bir nedeninizin olması gerekir. Bu ise hayatın anlamı konusunda netlik kazanmanıza bağlıdır. Bundan sonrası amaç, hedefler, nihayet o günün erken kalmanıza neden olacak planlarınız ve motivasyonunuzdur. Viktor Frankl’ın dediği gibi, “Tünelin sonunda her zaman bir ışık görenler, hayata ümitle ve anlam duygusuyla bağlananlar hayatta kaldı.”
- Neyi yaparken zamanı durdurmak istiyorsunuz? Kendinizi “akışa” bırakabildiğiniz işte yorulmasınız, tatil yapmanıza gerek kalmaz. Sevdiğiniz alanda çalışırsanız başarılı olursunuz. Eğer başladığınız bölümle ilgili pişmanlık yaşarsanız, bilin ki her zaman bir çıkış yolu vardır. YÖK’ün Merkezi Yatay Geçiş imkanı bunlardan birisi. Yükseköğretim Kurumlarında Ön Lisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlararası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin Ek Madde 1'i mutlaka okuyun.
- Meslekler hızlı bir değişim ve dönüşüm içinde. Meslek seçmek yerine hangi disiplinde yoğunlaşacağınıza karar verin. Çift Anadal ve Yan Dal seçimlerinizi, stajlarınızı ona göre yapın.
- Cicero’nun, “Yarınlar, yorgun ve bezgin kimselere değil rahatını terk edebilen gayretli insanlara aittir” sözünü iyi anlayın. Önemli olan kontrol edebileceklerinize (cüzi irade) odaklanmanız.
- Hayattaki başarının %85'i iyi sosyal ilişkilerden ve güçlü bir sosyal ağa sahip olmaktan geçer. Diplomanızın ve alan bilginizin katkısı sadece %15'dir. En teknik alanda bile bu geçerlidir. Kendi alanınızda çok iyi olabilirsiniz. Bu hazırlıklı olmaktır. Sosyal ağınız size fırsatlar sunar. Bu fırsatlar olmazsa yaptığınız en iyi hazırlıklar boşa gidebilir. Hazırlık ve fırsat birleştiğinde kısmetini elde edersiniz. (A.Gül, 2021. Üniversite Diplomasını Almadan Önce Sahip Olmanız Gereken 9 Beceri)
- Öğrenme sürecinde karşılıksız verin. Bir işte beklentiye girmeden çalışın. Farkında olmadan hayatı öğrenirsiniz. Sonunda sizden verim alan kişiler sizi zaten unutmayacak ve maddi karşılığını da göreceksiniz. Maddi kazanımlar, başarma hazzı; uykusuz gecelerin, yoğun günlerin sonucunda kendiliğinden gelen yan ürünler olacaktır.
- Kendi SWOT (GZFT) analizinizi yapın. Güçlü ve zayıf yönleriniz nelerdir? Nelerden hoşlanıyorsunuz? Hayatın farklı dönemlerinde, değişik alanlarda mentörler edinin. Bu size vakit ve enerji tasarrufu sağlar. Şunu asla aklınızdan çıkarmayın: “Tembel insan yoktur. Sadece kendisine esin kaynağı oluşturacak kadar güçlü amaçları olmayan insanlar vardır.” (Anthony Robbins)
- Önemli olan ilk adımı atmak ve eyleme geçebilmek. Yüzlerce kilometrelik yol ilk adımla başlar. Yolun tamamına odaklanmak, başaramama hissine neden olur. Kısa hedefler ve duraklar, küçük başarıları getirecektir. Her küçük başarı, artan bir motivasyon kazandıracaktır. Bir süre dijital detoks, fast-food ve konfor alanından uzak durmak, başlangıçta zor olmakla birlikte kısa zamanda alışılacaktır. Evde daha az karbonhidratlı, taze sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme, biyolojik olarak zindelik sağlanacaktır. Telefonsuz, mümkünse doğal ortamlarda yürüyüşler iyi gelir. Başlangıçta belki de fazlaca sıkılacaksınız. Ancak sıkılma gereklidir. Arkasından düşünme, arayış ve anlamlı bir şeyler yapma ihtiyacı ortaya çıkacaktır. (A.Gül, 2022. Eğitimdeki Yetersizliğin İlk Sorumlusu Gençler Değil) Unutmayalım ki, “Yarınlar, yorgun ve bezgin kimselere değil rahatını terk edebilen gayretli insanlara aittir.” (Cicero)
- Öncelikle öğrenmeyi öğrenme yöntemleri konusunda kendinizi yetiştirin. Belirli bir zamanda, size verilen bir konuyu; yazılı veya sözlü tarzda, kendi kelime ve cümlelerinizle ile ifade edebilecek yetkinliğe sahip olmalısınız. Albert Einstein’a göre, “Bir şeyi basitçe anlatamıyorsanız, onu tam olarak anlamamışsınız demektir.” Kitap okuma, yazma, iletişim teknikleri, çalışma ortamının düzeni, odaklanma, not alma teknikleri, doğru bilgiye, gerektiğinde ve hızlı bir şekilde ulaşabilme gibi konularda kendinizi sürekli geliştirin. Eğitimden beklenenin ne olduğunu iyi anlayın ve yine Einstein’a kulak verin: “Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir. Düşünmek için aklın eğitilmesidir.” Bu konuda ayrıca “Her Gencin Öncelikli İhtiyacı” başlıklı yazımı da okumanızı öneririm.
- Uyum becerilerinizi geliştirin. Bundan sonra değişim hızı daha da artacağından, bu hıza ayak uydurabilenler ayakta kalacaklardır. Problem çözme becerileri konusunda, sadece teorik olarak değil, hayatın her alanında uygulamalı olarak kendinizi geliştirin. “İyi ağaç kolay yetişmez; rüzgar ne denli güçlü eserse, ağaç da o denli sağlam olur.” (J. Willard Marriot)
- Dijital bağımlılığı en aza indirin, dijital verimliliği maksimize edin. İyi bir bilgisayar okur-yazarı olun. Kodlama öğrenin. Programlama yapmayacak olsanız bile algoritma geliştirme konusunda size katkı sağlar.
- Zaman, dikkat ve bilgi yönetimini öğrenin ve hayatınıza uygulayın.
- Bugünün insanının psikolojisi pek de yerinde olmadığından ve her gün gereğinden fazla detaylar konusunda karar verdiğinden “karar yorgunu” düşmekte. Dijital çağ her konuda seçeneklerimizi artırdı. Sürekli bir şeyleri seçmek zorunda kalıyorsunuz. Bu ise enerjinizin çoğunu alıp götürüyor. En önemli karar anlarında ise “ne olacaksa olsun artık” diyerek bıkkınlıkla ve aceleyle kararlar alıyorsunuz. Oysaki “İnsanı üzen ve mutsuz eden, çoğu zaman başkaları değil, kendi yaptığı seçimlerdir.” (Tolstoy) (A.Gül, 2022. Hayatınızın Dönüm Noktaları Karar Anlarında Şekillenir)
- Çalışma alışkanlıklarınızı değiştirin. Böylece yeni ilhamlarla buluşursunuz. Örneğin, bir mühendislik öğrencisi, bir hukuk bürosunda kısmi zamanlı çalışarak farklı bir bakış açısı kazanabilir. Çift ana dal ve yan dal yapmak da bunu besler. Tolstoy’un “Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır” sözüne kulak verin.
- Sadelik, özellikle de dijital sadelik, size zihinsel berraklık ve verimlilik sağlayacaktır.
- Okuduklarınızı veya dinlediklerinizi sindirebilmek için yürüme ve kısa uyku (şekerleme) deneyimlerinden faydalanın.
- Aktif dinlemeyi, dinlerken not almayı öğrenin. Dolmadan taşamaz, yeni ürünler ortaya koyamazsınız.
- Sadece akademik görevlerinizle yetinmeyin. Farklı alanlarda da kendiniz geliştirin (zihin haritalama, on parmak yazabilme, hat sanatı, musiki vb).
- Dünyanın nereye yöneldiği ile ilgili sağlam bilgi kaynaklarını takip edin. Amaç ve hedeflerinizi buna göre zaman zaman güncelleyin.
- Farklılaşın, sürüde kaybolmayın ve çoğunluğun haklı olamayabileceğini bilin.
- Mükemmeliyetçi olmayın. Bu erteleme hastalığına neden olur. Çok iyi ya da iyi hedefiniz olsun. O zaman üretmeye başlarsınız.
- Hata yapmaktan korkmayın. Belki de hatalarınızın en fazla hoş görülebileceği bir çağdasınız. Yeter ki çabalayın. Sonuçta John C. Maxwell’in dediği gibi “Bazen kazanırız, bazen öğreniriz..!”
- Dürüstlük, güven, kararlılık, pozitif olma, diğergamlık, inançlılık, sorumluluk, hoşgörü ve alçak gönüllülük gibi vasıflar bugün bile çok aranan ve gelecekte çok daha fazla gerekecek olan beşeri vasıflardır. Üniversite döneminde bunları kaybetmeyin ve daha çok geliştirmek için çaba gösterin.
- Kısa vadeli hazlar ve mutluluklar yerine uzun vadeli huzuru ve başarıyı yakalamak için iyi bir alışkanlık yönetimi sağlayın. Bu konuda daha fazla detay için “Hayatı Anlamlandıran Günlük Rutinler” başlıklı yazıma göz atın.
- Haftada bir kitap bitirin. Mezuniyetinize kadar, alacağınız diplomadan muhtemelen daha fazla değer katacaktır size.
- Yaratılış gayeni unutma. “En büyük ibadet hakkı müdafaa etmektir” diyen Metin Yüksel’i hatırla. Servet, konum, mevki, sayısal çokluk gibi dünyevi başarı kriterleri yerine ebedi alemde senin için gerekli olacak ölçütleri dikkate al. Unutmayın ki, “Değerlerden yoksun eğitim, faydalı olmaktan ziyade insanı daha zeki bir şeytan yapar.” (C.S.Lewis)
- Değerli olmak istiyorsan maneviyatını güçlendir ve içten dua et. Sonuç olarak, “Duanız olmasa, Rabbiniz size niye değer versin ki!” (Furkan , 77)
Özetle; “Disiplin de, pişmanlık da acıdır. Hangisiyle yaşayacağınızın kararını siz vereceksiniz.” Ancak hazır olanlar etraflarında var olan fırsatları fark edebilir ve yakalayabilir. Kontrol alanınızda elinizden gelenin en iyisini yaparsanız sizi bekleyen kısmetinizi bulursunuz. Çalışmak ve harekete geçmek için her zaman motive olmayı beklemeyin. Motivasyon, çoğunlukla ilk hareketin gelmesini bekler. Mevlânâ’nın dediği gibi; “Yola çık, yol görünür…”
“Eğitim; bilgi aktarmaktan ziyâde, hâl ve karakter aşılamaktır. Zira insanlık; şahsiyet, karakter ve vakara meftundur.” — Osman Nuri TOPBAŞ