Adana 1 Şubesi
2410 | | | 06-10-2020
Ek Ders Ücretleriyle İlgili Sorun Devam Edecek mi?
Mehmet SEZER

Bu yıl okulların 24 Ağustos’ta açılmasıyla birlikte sıkıntılar da erken başlamıştı. Biz de bu sıkıntıların tespiti için her hafta olduğu gibi yine alanlardaydık. Bu sırada Ekim ayının ikinci haftası geldiği halde çözülemeyen yığınla sorun tespit ettik.  

Millî Eğitim Bakanımız, “Salgın sürecinde her türlü senaryoya hazırız.” diye canlı yayınlarda defalarca teminât vermesine rağmen tespit ettiğimiz kadarıyla alanda yaşanan sorunların çoğu bakanlığın işleyişindeki aksaklıklardan kaynaklanmaktadır. Okul idârecilerimizin, öğretmenlerimizin, eğitim çalışanlarımızın sorunlarının tamamına burada yer vermemizin imkânsız  olması nedeniyle sadece birkaç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Salgın hastalığın  başlamasının  ardından okulların uzaktan eğitim sistemine geçtiği 2020 yılı Mart ayında yaşanan ek derslerin ödenmesi ile ilgili bakanlıktan bazı yanlış yazılar gelmişti. Biz de Eğitim-Bir-Sen olarak buna itiraz etmiştik. Ardından yazı üstüne yazı geldi ve sonunda yaşanan problem düzeltilerek ek ders ücretleri ödendi. İlk defa karşılaşılan bir durum olması nedeniyle ortaya çıkan bu sıkıntıyı anlayışla karşıladık ve düzeltilince de teşekkür ettik. Aradan 7 ay geçtikten sonra ek ders sorunu yeniden gündeme geldi. Yetkili sendika olarak; "Toplu Sözleşme Masası’nda kazandığımız ek ders ücretlerini Millî Eğitim Bakanlığı'ndan gelen yazı ile gasp ettirmeye niyetimiz yok" dedik ve mahkemeye bu yazının iptali için dâvâ açtık. Bunun üzerine, Personel Genel Müdürlüğü’nden “Ek ders ücretleriyle ilgili” bir yazı yayınlandı. Ardından diğer genel müdürlükler de yazı gönderdiler ancak bu yazıların içeriğini anlayabilene aşk olsun.

Genel olarak işleyiş şöyle ilerlemektedir; Millî Eğitim Bakanlığı'ndan bir yazı gelir, İl MEM, "Bakanlık yazısı ektedir" der ve ilçelere yollar. İlçe MEM bu yazıyı okullara gönderirken, "İl MEM yazısı ektedir" der. Okul müdürü gelen yazıyı, "İlçe MEM yazısı ektedir" diyerek öğretmene duyuruya çıkarır. Öğretmen bulmaca misâli olan bu yazıyı okur (İlgili a,b,c…..uzadıkça uzadığı için), haliyle tam anlayamaz. Sonra arkadaşlarına, yöneticilerine, sendikasına vb. konuyla ilgisi olduğunu düşündüğü herkese, her kuruma sorar. Bu kez de her  sorduğundan ayrı bir cevap alır. Bunun üzerine okul ilçeye, ilçe ile, il Bakanlığa görüş sorar. Bakanlık önceki yazıya tercüme olarak bir cevap daha yazar ancak yeni yazı da kimse tarafından net olarak anlaşılamaz.

Bu yaşananlar bize göstermektedir ki alanlarda bir kargaşa vardır ve hiç kimse bu kargaşayı doğru telaffuz edememektedir. Çünkü yazı, her okuyan tarafından başka yorumlanmaktadır. Anlaşılır ve açık olmadığı için herkes yazılanları tercüme edecek birini aramaktadır. Eskilerin bu durumlar için kullandığı çok güzel bir deyim vardır; "Bizim oğlan binâ okur. Döner döner yine okur."

Alanda kaosu öncelikle bakanlık oluşturmaktadır. Örneğin; ‘Bir sınıf öğretmeni 21 Eylül 2020 ve 25 Eylül 2020 tarihleri arasında kaç saat ek ders ücreti almalıdır?’ sorusunun cevabıyla ilgili bir bakanlık yazısı bile 81 İlde farklı uygulandığı gibi, bir ilin neredeyse her ilçesinde de farklı uygulanmaktadır. İşin ilginç yanı ise aynı ilçede ilkokullar arasında aynı olmasını beklediğiniz bir uygulama, ilçede okullar arasında bile farklı bir şekilde gerçekleşmektedir. 

Zamanında okuldayken öğrencilerimizle oynadığımız bir oyun vardı. 10 kişilik bir grup oluşturarak baştaki öğrencimize bir cümle söylüyorduk. O cümle son kişiye geldiğinde başta söylediğimizden çok farklı bir hale bürünüyordu. Yaşananlar bana kulaktan kulağa adlı bu oyunu hatırlattı. 

Uygulama birliğinin olmadığı yerde başarı beklemek hayal bile edilemez. Öğretmenlerimiz yaşanan bu süreçte huzursuz, kaygılıdırlar. Bu zor zamanlarda canla başla çalışan öğretmenlerimizin gayreti boşa çıkarılmamalıdır. Bizim isteğimiz, öğretmenlerimizin ve eğitim çalışanlarımızın yıpratılmamasıdır. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nını da sağlıkçılarını da insansız hava aracını üretenini de yetiştiren bizim öğretmenlerimizdir.  

Burada yapılacak en güzel şey hem eğitimcilerimizin, hem idarecilerimizin mağdur edilmemesi hem de işleyişin daha sağlıklı olabilmesi için doğru adımlar atmak ve kafa karışıklığını gidermektir.

Eğitim-Bir-Sen olarak imzaladığımız Toplu Sözleşme hükmüne göre; "Kendilerinden kaynaklanmayan derslerin yerine getirilememesi durumunda da öğretmenlerimiz ek ders ücretlerini tam olarak almayı hak etmektedirler.

‘Öyleyse bu kaos neden? Bir yazıyı anlaşılır, tartışmaya ve yoruma açık olmayacak bir şekilde yazıp yayınlamak, bu kadar zor mu?’

Tüm Yazılar
1 YETKİDE 10. GURUR YILIMIZA DOĞRU
2 İLKSAN SEÇİMLERİ ÜZERİNE
3 Yüzyılın Acısı
4 Can Terler Anısına
5 Kitaplar, Fikirler ve Yolcular
6 Algıdan Olguya, Yalandan Gerçeğe
7 Okullarımız BELEDİYE MODELİ ile Nefes Aldı
8 Uzman ve Başöğretmenlik Tartışmaları Üzerine
9 GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR
10 SABİT GELİRLİLERİ ENFLASYONA EZDİRMEMEK İÇİN ÇÖZÜM EŞEL MOBİL SİSTEMİDİR