Adana 1 Şubesi
133 | | | 27-06-2024
MÜCADELE VE GURUR DOLU ON YIL
Mehmet SEZER

Bazı şeyleri konuşmak dile, yazmak ise ele kolay gelir. "Adana'da, sendikacılıkta tarih yazarak 10 yıldır yetkili sendikayız.” Bunu yazmak çok kolaydır ve bütün merâmımızı anlatır belki ama 10 yıldır ilimizde ve ilçelerimizde yetkiyi almak ve yetkili kalmak için neler yaptığımızı, ne mücadeleler verdiğimizi, en zorlu işleri nasıl aştığımızı ve bugün gelinen noktaya nasıl ulaştığımızı tek tek yazacak olsak sayfalarca sürecek bir yazı olur da yine tüm yaşananları anlatmakta eksik kalır.

Yereli doğru anlatabilmem için genelden başlamam lazım. 1992’den başlayalım mesela. Bir küçük masa ve birkaç sandalyeden oluşan demirbaş ve bir avuç inanmış insanla memur sendikacılığına başlayan Eğitim-Bir-Sen'in zamanla kitlelere mâl olan sloganı şöyleydi; Kim olursa olsun mazlumdan yana, zâlimin karşısında...

Kurucu Genel Başkanımız, Kudüs şâiri, büyük mütefekkir, 7 Güzel Adam'dan biri olan merhum Mehmet Akif İnan, sendikacılık anlayışını şu sözlerle özetliyordu: “Hangi düşüncede olursa olsun, hangi fikir kampı içerisinde yer alırsa alsın onun bir insan olarak kabul görmesi, inancından dolayı horlanmaması, kınanmaması, ayrı muâmelelere tâbi tutulmaması lazım. İsterse benim inancımın tam zıddı olsun. Ben ona da hakk-ı hayat tanınmasının da kavgacısıyım.”

Yine Mehmet Akif İnan'ın "Biz, ucuz işlerin sendikası değiliz. Gelecek günlerin, kalıcı iş ve eylemlerin sendikasıyız" sözünün hakkını vermek, taleplerimizi slogandan aksiyona dönüştürmek adına mücadelemize başladık.

Bu mücadele sırasında da hakkı yenilen eğitim çalışanlarının bizim sendikamızdan olup olmadığına bakmadan onların yanında olduk. Bu kapsamda kurduğumuz hukuk komisyonumuzla bugüne kadar binden fazla eğitim çalışanın haklılığını müdâfaa ve ispat ettik, haksız yere ceza alınmasının önüne geçtik.

İşte tam da burada davamıza gönül veren, işinin ehli yol arkadaşlarıma bir selam göndermek istiyorum çünkü yolda kiminle beraber olduğunuz çok önemlidir. İşinin arta kalan zamanında ailesinden, arkadaşlarından, kendisinden fedâkârlık ederek zamanını dâvâsına adayan ve eğitim çalışanlarının haklarının korunması noktasında mücadele eden bu değerli insanlar, "Bir hayra vesile olan onu yapmış gibidir" müjdesine de mazhar olan kimselerdir.

Bu fedâkâr insanlar arasında dâvâmıza hizmet ederken ömür verenler de oldu. Pandemi sürecinde koronadan vefat eden önceki dönem Yönetim Kurulu Üyemiz, Başkan Yardımcım Hıdır Ünverdi ve depremde eşi ve iki güzel çocuğuyla kaybettiğimiz Divan Kurulu Üyemiz Can Terler kardeşlerimi ve hizmet binamızda bir toplantı salonumuza adını verdiğimiz önceki dönem Şube Başkanlarımızdan Mustafa Yakar’ı anmadan geçemeyeceğim. Hiçbir zaman aldıkları görevden yüksünmeyen, işini en güzel şekilde takip eden ve sonuçlandıran bu kıymetli insanlar, inanıyorum ki şimdi cennet bahçelerinden bir bahçede rızıklandırılmaktadırlar. Rabbim mekânlarını cennet, makamlarını âlî eylesin.

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak bir yandan uğrunda ömür verdiğimiz dâvâmızı savunurken diğer yandan 28 Şubat süreci ve sonrasındaki tüm dayatmalarda sadece bir sendika olarak değil bir sivil toplum kuruluşu olarak da görevimizi yerine getirme gayretinde olduk.

Başörtüsü zulmü, Anayasa referandumları, yanı başımızda yaşanan savaşlar ve bunların ülkemize etkileri derken 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında tam 27 gün kent merkezinde ülkemize sahip çıkmak için nöbet tuttuk.

Tüm dünyayı etkileyen pandemi sürecinde milletimize vefâmızı gösterdik ve özellikle yaşlı ve hasta vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için var gücümüzle çalıştık.

Dünya tarihinin en acı ve sonuçları itibariyle en büyük doğal âfetlerinden biri olan 6 Şubat 2023 tarihindeki depremler sırasında Adana’da hizmet etmekle birlikte bu hizmeti depremin vurduğu komşu illerimize de taşıdık ve yardımlarımızı oralara da ulaştırdık.

Sosyal ve kültürel çalışmalarımızı bu yazıya tek tek konu edecek olursak sadece bu faaliyetlerimiz için dahî sayfalar dolusu etkinlik ve organizasyonları yazmamız gerekir.

Burada Kadınlar Komisyonumuza özel bir paragraf açmazsam haksızlık etmiş olurum. Üyelerimizin çoğunluğunu oluşturan öncü kadınlarımızı her zaman yanımızda gördük. Destekleri her zaman arkamızdaydı. Bunun bilinciyle de daha emin adımlar atarak yolumuza devam ettik.

Sendikal çalışmalarımızın büyük kısmı hem bir ilki gerçekleştirmesi hem de diğer şehirlerdeki dâvâ arkadaşlarımıza örneklik teşkil etmesi açısından da önemliydi.

İlk kez bir şube kitap çalışması yaparak yayına hazırladı. Sevdâm Dâvâm Sendikam adını verdiğimiz kitabımızda birçok değerli isim Eğitim-Bir-Sen ile ilgili düşüncelerini ve hatıralarını yazıya döktü. Genel Başkanımız Ali Yalçın da Adana şubemizin öncülüğünü takdir etmiş ve “Başka şubelerimiz de kitap çalışması yapacaklar ama hepsi Adana’dan sonra denilerek anılacaklar” demiştir. Bu yüzden Ali Yalçın bize "Türkiye’nin 'Number One' teşkilatı" demişti.

Yine ‘En Etkin Sen’ adını verdiğimiz teşkilat içi eğitim çalışmalarımızla tüm ilçelerimizde teşkilat üyelerimize sendikacılıkla ilgili çeşitli konularda eğitimler verdik.

‘Kitap Okumaya V/Aktimiz Var’ adını verdiğimiz kitap okuma kulübümüzle her ay bir kitabı okuyup değerlendirirken ‘Sağlıklı Yaşam Yürüyüşümüz’ ile de 7 yılı ve 2500 günü aşan bir zaman diliminde hiç ara vermeden her gün düzenli olarak sağlıklı bir yaşam ve açık bir zihin için yürüdük.

Başta Öğretmenlik Meslek Kanunu, 3600 Ek Gösterge, Nöbet Ücretleri, Promosyonlar, Enflasyon Farkları, Uzman ve Baş Öğretmenlik gibi bugün eğitim çalışanları için artık alışılmış duruma gelen yüze yakın kazanıma imza attık. Bu süreçlerde düzenlediğimiz kitlesel eylemler ve basın açıklamaları ile konuyu kamuoyunun da gündemine taşıdık.

Genel Merkezimiz ile düzenlediğimiz basın açıklaması ve eylemlerin yanında Adana Şube olarak da birçok eylem ve basın açıklamasına imza attık. Kentimizin eğitim alanında 'felâket' günler yaşamasına vesile olanlar karşılarında bizi buldu. 24 aylık görev süresinde neredeyse her ay bir açıklama yaparak o günkü felâket düzenin değişmesi için İl Milli Eğitim Müdürlüğü önündeydik.

Birçok kimse hatırlamayacağı için bir hususa özellikle dikkat çekmek istiyorum. Biz göreve başladığımızda ne bir hizmet aracımız vardı ne de kendimize ait bir hizmet binamız. 2010 yılında Başkanlık görevini devraldığımızda içerisinde üniversite ve Yurt-Kur çalışanlarının da olduğu 3200 üyemiz vardı. Üniversite şubemizi kurduk, Yurt-Kur bizden ayrıldı. Bugün ise üniversite ve Yurt-Kur çalışanları hariç yaklaşık 12 Bin üyemiz var. Şu anda ise kendimize ait, tüm faaliyetlerimizde rahatça kullanabildiğimiz geniş bir hizmet binamız ve hizmet aracımız var.

Adana’da yetki bayrağımızı tam 10 yıldır karada, kalede, denizde ve gök yüzünde dalgalandırmaya devam ediyoruz.

Başta da belirttiğim gibi yazıya ya da dile kolay bu söylemler.

10 yılda hem genel hem yerel anlamda yaptığımız gurur dolu, başarılı mücadelenin sonucudur bu. 2023 yılının nisan ayından başlayarak 2024 yılı mayıs ayına kadar tam 13 ay boyunca Eğitim-Bir-Sen şubeleri içerisinde sendikamıza yeni üye kazandırma konusunda zirvede yer aldık. Bu süreçte birçok ay birinci sıradaydık. Hatta 2023 yılı eylül ayında 771 üye ile tüm şubelerimiz arasında tüm zamanların üye rekorunu kırdık.

Ben birlikte sendikacılık mücadelesi verdiğim bu muhteşem insanlarla hep gurur duydum. İşimiz her zaman vaktimizden çoktu. Bu teşkilat da asla vaz geçmeden, ertelemeden, üşenmeden ve pes etmeden ilkeli yürüyüşünü hep sürdürdü.

Yetki bayrağımızın dalgalanmasında en ufak bir şekilde emeği olan herkese, divan üyelerimize, ilçe başkanlarımıza, kadınlar komisyonumuza, tüm üyelerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum ancak geçmişte ve bugün benimle omuz omuza bu mücadeleyi sürdüren Şube Yönetim Kurulu’nda bulunan kardeşlerim, Başkan Yardımcılarım teşekkürlerin en büyüğünü, tebriklerin en güzelini hak ediyor.

İyi ki Eğitim-Bir-Sen var, iyi ki Memur-Sen var, iyi ki yol ve dâvâ arkadaşlarım var. Bu mücadele hep birlikte, omuz omuza, sonsuza kadar sürecek inşâAllah. 

Tüm Yazılar
1 MÜCADELE VE GURUR DOLU ON YIL
2 YETKİDE 10. GURUR YILIMIZA DOĞRU
3 İLKSAN SEÇİMLERİ ÜZERİNE
4 Yüzyılın Acısı
5 Can Terler Anısına
6 Kitaplar, Fikirler ve Yolcular
7 Algıdan Olguya, Yalandan Gerçeğe
8 Okullarımız BELEDİYE MODELİ ile Nefes Aldı
9 Uzman ve Başöğretmenlik Tartışmaları Üzerine
10 GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR