Toplumsal hassasiyetlerimiz…
Toplum olarak hep görüyoruz veya bize yaygın olarak hissettirilmeye çalışılıyor, ama artık çalınmak istenen maya tutmuyor…
Ve birileri bunu gördükçe saldırıyor, çıldırıyor açıkça kendini belli ediyor.
Toplum olarak bizler de bunun açık bir şekilde farkına varmaya başladık…
Nedir bu olanlar, yapılmak istenenler !..
Biz neyi, neleri görmüyorduk da; şimdi daha açık bir şekilde görmeye başladık…
Hangisinden bahsedelim!.. O kadar çok ki, gezi olaylarını mı? 17 Aralık operasyonunu mu? Mit tırlarını mı? Daha daha daha…
Evet toplum olarak bize bir çok milli, manevi ve ahlaki değerlerimizi kaybediyor ,bir bir yok oluyormuş gibi hissettiriliyor…
Ancak; şu gerçekleri görmemiz lazım… Bir avuç gürültücü, çığırtkan, vaveylacı , gezici v.s. güruhun yaptıklarını, bizim üzerimizden algı oluşturulmaya çalışıldığını... Biz de zannediyoruz ki, bütün hassasiyetlerimizi kaybediyoruz.
Heyhat! Soma’da meydana gelen elim olayda gerçeklerin bu olmadığını ve aslında toplum olarak tüm benliğimizle yaşadığımızı aşağıdaki vereceğim örneklerde açıkça görüyoruz.
-İmam Hatip’lerde vefat edenlerin ruhuna hatim indirilmesi…
-Ambulansta sedye kirlenmesin diye ayağındaki çizmelerini çıkarmak isteyen madenci kardeşimizin hassasiyetini…
- Beni bırakın arkadaşımı kurtarın onun eşi hamile diye haykıran madenci kardeşimizi…
-Yapılmak istenen yalan yanlış haberlere, sloganlara, yayınlara halkımızın pirim vermemesini…
-Tüm halkın Soma’daki olaylara duyarlılığından eğlencelerini, bayramını v.s. programlarını ertelemesini…
Evet aslında benliğimizi kaybetmedik… Toplum olarak gürültücü, çığırtkan vaveylacı, gezici mantıkla düşünmediğimiz için hassasiyetlerimiz yerli yerinde duruyor…
İşte bu olaylara karşı birlik olmalı, birtakım hainlerin oyununa gelmemeli, işimizi sağlam yapmalı, samimi olmalı, doğruyu söylemekten çekinmemeli, dostu düşmanı ayırt edebilmeliyiz ki toplumsal hassasiyetlerimiz öne çıksın iyi örnekler daima yaşasın…
Kısacası toplum bir avuç geziciden malum medyadan ve kaymak takımından meydana gelmiyor, gelmedi, gelmeyecek te….
Allah’ın da bir hesabının olduğunu ve varlığını hiiiiiiç unutmayalım…
Hoşcakalın…
Yüzyılın Acısı
Tatilde de Ara Vermeden Sizler İçin Çalışıyoruz
Hep Birlikte Yeniden
Prof. Dr. Aykut Gül Hoca'dan Üniversite Öğrencilerine Altın Değerinde Öğütler
Küresel Vicdani Çöküş Ve İnsani Duruş
BİR TEŞEKKÜRÜNÜZÜ ALIRIZ
Kalp Fenerini Söndürmeyenlere Selam Olsun
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Re’sen Atama Hangi Aklın Kârı
Geçmişten Günümüze: Maarifin Aynasında Bir Milletin Yüzü