Yaklaşık yüz yıldır, yani Cumhuriyet’in ilanından itibaren öğretmenlerin bir kanunu olması isteniliyordu. Öğretmenler bu isteği dönem dönem kısık sesle dile getiriyordu. Son dönemlerde ise Eğitim-Bir-Sen bu haklı talebi yüksek sesle ifade etmeye başlamıştı. Öğretmenlerin bir kanunu olması gerektiğini bakanlık nezdinde dile getirdi ve toplu sözleşme masasına taşıdı. Neticede pandemi öncesi dönemde Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla (ÖMK) ilgili bir taslak hazırlanmıştı. Yetkililerden aldığımız bilgiler ilk kez 'Kervanın yolda değil de yola çıkmadan önce düzüldüğü'ydü. Bu durum bizleri çok ümitlendirmişti. Konuyla ilgili aldığımız bilgileri şu şekilde tasvir edelim; Masanın üzerinde bir meyve tabağı var ve içindeki meyveler öğretmenler odasının tamamının beğeneceği meyvelerle dolu. İşte Eğitim-Bir-Sen’in teklifinin de aynen böyle her öğretmeni memnun edecek maddeler olduğu yönündeydi. Fakat pandemi sürecinin başlaması ve akabinde dünyada yaşanan ekonomik dalgalanmalardan ülkemiz de etkilenmişti. Sonuç olarak masanın üzerindeki tabaktaki meyveler birer birer alındı ve geriye bir kaç meyve kaldı. ÖMK, Şubat 2022’de meclisten geçti ve Cumhuriyet’in başından itibaren beklenen ÖMK çıkmış oldu. Eksik de olsa öğretmenlerin bir kanununun olması bardağın dolu tarafından bakan öğretmenleri memnun etti.
Gelelim tabağın içerisindeki meyvelere!
Bir emekli öğretmen çocuğu ve emekli öğretmen kardeşi olarak 3600’ün özellikle emekliler için çok kıymetli olduğunu yakinen biliyorum. Böylece yılların devasa sorunu ÖMK içerisinde çözülmüş oldu.
Yine 'sözleşmeli' ibaresi ÖMK içerisinde sorun olmaktan çıkartılıp çözüm olarak masaya konulmuş oldu.
Bir diğer konu ise ilkokuldan başlayarak yapılan sınav maratonu, ortaokulda LGS, lisede YGS, üniversitede KPSS, mesleğe girildikten sonra ise aday öğretmenlik sınavı vardı.
Son kısım olan aday öğretmenlik sınavı öğretmende stres konusu oluyordu ve bu durum da ÖMK ile ortadan kaldırıldı ancak yeni stres konusu 'kariyer basamakları sınavı' olarak karşımıza çıktı.
Yaklaşık dokuz yıllık sendikacı olarak girdiğim her öğretmenler odasında su üç soru bana çok soruldu;
1-) 3600 ek gösterge verilir mi?
2-) Kariyer basamakları sınavı (sınavı kısmının altını çiziyorum) ne zaman yapılacak?
3-) Vergi dilimi meselesi…
ÖMK ile devasa bir sorun olarak görünen ilk iki konu çözüldü. Bardağın dolu kısmından baktığımızda bu durum memnuniyet kat sayımızı arttırıyor. Toplu sözleşme masasında ise vergi dilimi meselesi bir noktaya taşındı ve maalesef hala tam anlamıyla çözülmeyen konu olarak masada durmakta.
Gelelim kariyer basamakları sınavı konusuna;
En son uzman öğretmenlik adı altında 2006 yılında (KYBS)sınavı yapıldı ve 15 yıldan bu yana bu unvanla ilgili bir çalışma yapılmadı.
Eğitim-Bir-Sen olarak çeşitli mecralarda ve toplu sözleşme masasında yetkili olduğumuz dönemler içerisinde bu unvanlarla ilgili tekrardan bir çalışma yapılmasını talep ediyorduk. Neticede Şubat 2022’de Meclis'ten geçen ÖMK’nın içerisinde kariyer basamakları konusu meclisten geçti.
Milli Eğitim Bakanlığı KBS sınavı ile ilgili şöyle bir karar aldı;
Tezli veya tezsiz yüksek lisans yapan öğretmenlere uzman, doktora yapanlarsa başöğretmen unvanı verilecekti. Kriterlere uyan yaklaşık 90 bin kişiydi. Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Sayın Ali Yalçın bu durumun sahada karşılık bulamayacağını, zamanında yüksek lisans ve doktora yapanların bu unvanları almasında bir sorun olmadığını, fakat eşinden, işinden, zamanından veya ekonomik sebeplerle yüksek lisans veya doktora yapamayanların bu şekilde cezalandırılmasının mantığa uygun bir durum olmayacağını, yeni bir formülle kapsamın mutlaka genişletilmesi gerektiğini ifade etti. Milli Eğitim Bakanlığı da bu makul teklife olumlu cevap vererek yaptığı düzenleme ile 90 bin sayısının 614 Bin'e çıkmasını sağladı. 2023 Ocak ayında bu unvanları alacak olan meslektaşlarımız yukarıdaki nedenlerden dolayı Eğitim-Bir-Sen’e teşekkür ederlerse kabulümüzdür.
Sınav sürecini ve stresini değerlendirecek olursak burada da Eğitim-Bir-Sen’in bakış açısı şu şekildeydi; Sekiz yılını dolduran tüm öğretmenler uzman, uzmanlıkta dört yıl geçiren yani on iki yılını dolduran herkes başöğretmen” olsun. Bakanlığın sınav kararı sahanın stresini arttırırken bizler de eş zamanlı olarak 81 ilde basın açıklaması yaptık. Ayrıca bir saat derse girmeme eylemine imza attık.
Sınavsız unvan talebimizi iki zemine oturtmak isterim; Birincisi yaklaşık 15 yıldır bu unvandan bir kesim faydalanırken diğer kesimin faydalanamaması bu nedenle 15 yıllık mağduriyetin yaşanmasıdır. İkincisi ise öğretmenlerin uzman veya başöğretmen olduğunda yapacakları iş değişmiyor. Ben aday, uzman veya başöğretmen olduğumda 1-A’nın 1-B’nin 1-C’nin öğretmeni olmaya devam edeceğim, sonuç olarak yaptığımız iş değişmeyeceği için bu unvanlar sınavla değil yıl bazlı olması gerekli dedik ve talebimiz yasalaşana kadar bu konuyu masada tutmaya devam edeceğiz.
Hepinizi Allah’a emanet ediyorum.
Yüzyılın Acısı
Tatilde de Ara Vermeden Sizler İçin Çalışıyoruz
Hep Birlikte Yeniden
Prof. Dr. Aykut Gül Hoca'dan Üniversite Öğrencilerine Altın Değerinde Öğütler
Küresel Vicdani Çöküş Ve İnsani Duruş
BİR TEŞEKKÜRÜNÜZÜ ALIRIZ
Kalp Fenerini Söndürmeyenlere Selam Olsun
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ