Haber
2025-12-31 15:29:50
YÜKSEKÖĞRETİME BAKIŞ 2025 RAPORUMUZU AÇIKLADIK

Eğitim-Bir-Sen olarak dokuzuncusunu hazırladığımız “Yükseköğretime Bakış 2025: İzleme ve Değerlendirme Raporu”, yükseköğretime erişim, katılım, istihdam, finansman ve uluslararasılaşma gibi temel göstergeleri mercek altına alarak, politika yapıcılara ve kamuoyuna önemli veriler sunuyor.

 

Yükseköğretim sisteminin mevcut durumunu analiz etmekle birlikte geleceğe yönelik sürdürülebilir ve adil bir eğitim politikası için yol haritası da önerilen raporda, gençlerin talebi olan eğitim-istihdam bağını güçlendirecek, ülkemizin beşeri sermayesini daha da güçlendirerek küresel rekabette daha etkin bir konum elde etmemizi sağlayacak reformların ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.

 

Yükseköğretime yerleştirme oranı son on yılın en düşük seviyesinde

 

2025 yılında ortaöğretim son sınıfta üniversite giriş sınavına başvuran öğrencilerin yalnızca yüzde 28,2’si bir yükseköğretim programına yerleşirken, bu oran, 2021 yılı hariç son on yılın en düşük yerleştirme oranı olarak kayıtlara geçti. 2025 yılında YKS’ye başvuran 2 milyon 560 bin 649 adaydan 778 bin 298’inin yerleşebildiğini belirtilen raporda, son iki yılda lisans ve ön lisans düzeyinde yerleşen lise son sınıf öğrencilerinin oranında da belirgin bir düşüş yaşandığı ifade ediliyor.

 

Kontenjanlarda ciddi azalma, ön lisans ve lisans programlarında kayıt yaptırmama oranı yüksek

 

Devlet yükseköğretim kurumlarında toplam kontenjan sayısının son iki yılda yaklaşık yüzde 33 oranında (241 bin kontenjan) azaltıldığı dile getirilen raporda, buna rağmen, özellikle önlisans programlarında ilk yerleştirmede yerleşen adayların kayıt yaptırmama oranının yüzde 16 civarında olduğu, ek yerleştirme sonrasında da ön lisans düzeyinde 25 bin 241, lisans düzeyinde ise 42 bin 339 kontenjanın boş kaldığı, bu durum baraj puanı uygulamasının kaldırılmasının kontenjanların dolmasına kalıcı bir etkisi olmadığını gösterdiği kaydediliyor.

 

Kadınların yükseköğretime katılımı ve mezuniyet oranları artıyor

 

Yükseköğretimde cinsiyet dengesinin kadınlar lehine gelişmeye devam ettiği ifade edilen raporda, “2025 yılında her 100 erkek öğrenciye karşılık 136 kadın öğrenci yeni kayıt yaptırmıştır. Kadınların net okullaşma oranı yüzde 53 ile erkeklerin (yüzde 39,9) önemli düzeyde üzerindedir. 25-34 yaş grubunda yükseköğretim mezunu kadınların oranı erkeklerden yüzde 7,5 puan daha fazladır. Ancak lisansüstü düzeyde her 100 erkeğe karşılık 99 kadın kayıt yaptırmış olup, kadınların lisansüstü eğitime katılımının teşvik edilmesi gerekmektedir” deniliyor.

 

Türkiye, yükseköğretim öğrenci sayısında dünyada altıncı, Avrupa’da birinci sırada yer alıyor

 

Raporda, 2024/25 öğretim yılında toplam yükseköğretim öğrenci sayısının 6 milyon 835 bin 115 olarak gerçekleştiği belirtilirken, bu sayıyla Türkiye’nin dünyada altıncı, Avrupa’da ise birinci sırada yer aldığı, öğrencilerin yaklaşık yarısının açık öğretim programlarında öğrenim gördüğü, devlet yükseköğretim kurumlarında ön lisans öğrencilerinin çoğunluğununaçık öğretimde iken, lisans öğrencilerinin çoğunluğunun yüz yüze eğitim aldığı vurgulanıyor.

 

Uluslararası öğrenci artış hızı düştü, hedeflerin gerisinde kaldı

 

Türkiye’de öğrenim gören uluslararası öğrenci sayısının 2025 yılında bir önceki yıla göre yalnızca yüzde 0,2 artarak 337 bin 119 olduğu işaret edilen raporda, bu artışın, YÖK’ün Uluslararasılaşma Strateji Belgesi’nde 2025 için öngörülen yüzde 6,1’lik hedefin oldukça gerisinde kaldığı belirtiliyor. Raporda, uluslararası öğrencilerin çoğunluğunun Suriye, Azerbaycan ve Türkmenistan gibi ülkelerden geldiği, AB ülkelerinden gelen öğrenci sayısınınoldukça sınırlı olduğu ifade ediliyor.

 

Türkiye öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı bakımından OECD’de ikinci sırada bulunuyor

 

Türkiye’nin, öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısında 22 öğrenci ile OECD ülkeleri arasında Yunanistan’dan sonra ikinci sırada yer aldığı vurgulanan rapora göre bu durum, öğretim elemanı açığının kronik bir sorun olduğunu ve nitelikli eğitim için acilen çözüm üretilmesi gerektiğini gösteriyor. Raporda, kadın öğretim elemanı oranının yüzde 46 ile Türkiye’nin OECD ortalamasının (yüzde 45) biraz üzerinde olduğu belirtiliyor.

 

Yükseköğretim mezunlarının istihdamı OECD ortalamasının gerisinde, NEET oranı endişe verici

 

Türkiye’de 25-34 yaş grubu yükseköğretim mezunlarının istihdam oranının yüzde 74 ile OECD ortalaması olan yüzde 87’nin oldukça altında olduğu işaret edilen raporda şu ifadelere yer veriliyor: “Özellikle kadın mezunların istihdam oranı (yüzde 62) erkeklere (yüzde 87) kıyasla düşüktür. Daha da endişe verici olan, 18-24 yaş arası ne eğitimde ne istihdamda olan (NEET) gençlerin oranının yüzde 31 ile OECD ülkeleri arasında en yüksek seviyede olmasıdır. Kadınlarda bu oran yüzde 42’ye çıkmaktadır.”

 

Akademik yayın sayısı artıyor ancak atıf oranı düşük

 

Akademik yayın sayınının arttığı vurgulanan raporda, Türkiye’nin uluslararası akademik yayın sayısının 2024 yılında 82 bin 150’ye yükseldiği, dünyadaki payının yüzde 1,89 olduğu,ancak doküman başına düşen atıf sayısı (15,2) açısından dünya sıralamasında 27. sıraya gerilediği, patent başvurularında ise Türkiye’nin, 8 bin 370 başvuru ile dünya sıralamasında 14. sıraya yükseldiği, PCT başvurularında ise bin 985 başvuru ile 15. sırada yer aldığı dile getiriliyor.

 

Times highereducation 2026 sıralamasında Türkiye’den dört üniversite ilk 500’de

 

Times highereducation (THE) 2026 dünya üniversiteler sıralamasında Türkiye’den dörtüniversitenin ilk 500’de, toplamda 12 üniversitenin ise ilk 1000’de yer aldığı ifade edilen raporda, ilk 1000’deki üniversitelerin 7’sinin vakıf, 5’inin devlet üniversitesi olduğu, bu sıralamada üst sıralarda yer alan üniversitelerin öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayıları incelendiğinde, yükseköğretim sistemimizde öğretim elemanı ihtiyacının belirgin olduğunungörüldüğü kaydediliyor.

 

Öneriler

 

-Yükseköğretime geçişte yaşanan ciddi arz-talep dengesizliği acilen giderilmeli, ortaöğretim mezunlarının yükseköğretime erişim oranını artıracak planlamalar yapılmalıdır.

-Kontenjan planlamaları, iş gücü piyasasının gerçekleri, öğrenci tercihleri, üniversitelerin fiziki ve insan kaynağı kapasiteleri dikkate alınarak, şeffaf ve veriye dayalı bir şekilde yapılmalıdır.

-Kadınların lisansüstü eğitime katılımını teşvik edecek burs, mentörlük ve esnek çalışma olanakları gibi politikalar geliştirilmelidir.

-Engelli öğrencilerin, özellikle engelli kadınların yükseköğretime erişimi ve yüz yüze programları tercih etmeleri için ulaşım, barınma ve fiziksel erişilebilirlik konularında kapsamlı destek mekanizmaları oluşturulmalıdır.

-Uluslararası öğrenci sayısı ve çeşitliliğini artırmak için tanıtım, burs, akademik ve sosyal entegrasyon programları güçlendirilmeli, AB ve diğer bölgelerden öğrenci çekmeye yönelik stratejiler geliştirilmelidir.

-Kronikleşen öğretim elemanı açığı, üniversitelerin ve akademik alanların ihtiyaçlarına göre planlanarak, kadrolu istihdamı artırıcı ve akademik kariyeri cazip kılıcı tedbirlerle giderilmelidir.

-NEET oranını, özellikle genç kadınlar arasında düşürmek için mesleki eğitim, staj, istihdam garantili programlar ve sosyal destek mekanizmaları hayata geçirilmelidir.

-Akademik yayınların niteliğini (atıf etkisi) artırmaya yönelik teşvikler revize edilmeli, araştırma üniversitelerinin uluslararası sıralamalardaki konumlarını güçlendirecek kaynak ayrılmalıdır.

-Patent ve yenilikçilik performansını artırmak için üniversite-sanayi iş birliği güçlendirilmeli, araştırmacılar ve girişimciler için mali ve idari destekler genişletilmelidir.

-Yükseköğretime ayrılan kaynak, GSYH’den alınan pay ve öğrenci başına yapılan reel harcama düzeyi artırılarak, OECD ortalamalarına yaklaştırılmalıdır.

 

Kapsamlı yükseköğretim politikaları şart

 

“Yükseköğretime Bakış 2025” raporu, Türkiye’nin genç nüfusunu bir demografik fırsata dönüştürmesi için yükseköğretim sisteminde köklü dönüşümlere ihtiyaç olduğunu bir kez daha ortaya koyarken, mevcut veriler, sorunların ertelenemeyecek kadar ciddi olduğunu gösteriyor.

 

Eğitim-Bir-Sen olarak, gençlerimizin geleceğini şekillendirecek, ülkemizin insan kaynağını güçlendirecek, küresel bilim ve yenilik yarışında hak ettiği yeri almasını sağlayacak kapsamlı yükseköğretim politikalarının hayata geçirilmesi için çağrımızı yineliyoruz: Geleceği inşa etmek, doğru adımları zaman geçirmeden atmakla mümkündür.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen