Haber
2019-12-30 12:21:13
Toplumun İhtiyaçlarına Uygun Bir Eğitim Sistemi Getirilmeli

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Adana İl Başkanımız Mehmet Sezer'in Gazzette Gazetesi'ne verdiği röportaj gazetenin manşetinde yer aldı. Gazete ikinci sayfasının tamamını da Başkanımızın sözlerine ayırdı. işte o röportaj;


Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Adana İl Başkanı Mehmet Sezer, Başkan Yardımcıları Süleyman Samsa ve Kemal Kara ile birlikte Gazette Gazetesi İmtiyaz Sahibi Fatma İnci Gül’ü ziyaret etti. 

Ziyarette eğitim sistemine dair konuşan Sezer, "Mutlaka toplumumuzun değerlerine de uygun daha çağdaş ve daha iyi bir eğitim sistemi olmalı. Yapılan değişiklikler, çocukların seviyelerine uygun hale getirilmeli" dedi.


Geçmiş dönemlerden kalan projeleriniz mutlaka vardır. Bu dönemde neler yapmayı düşünüyorsunuz? Ayrıca üçüncü kez seçilmenizde de büyük bir güven tazelediğinizi görüyoruz. Bu güveni nasıl elde ettiniz?

Tabi, gazeteciler olarak siz bu işi daha iyi bilirsiniz. İster öğretmen olun, ister sendikacı olun, isterseniz de başka bir yerde görevli bir bürokrat olun. İşinizi iyi yaparsanız, insanlar size güvenirse destek olurlar. Bizim de seçimlerimizde demokrasi var. Yani işaret edilerek "siz başkan olun" demekle başkan olunmuyor. En son yaptığımız seçimde 12 bin üyemizden yaklaşık 10 bin kişi oy kullanmıştı ve 10 bin kişi içinden delegelerimizi seçmiştik, sonra da delegelerimiz çok büyük bir oy desteğiyle bizi seçti. Her şeyden önce güven önemli ama istikrar da şart. Zaten son seçimde bizim sloganımız; "Verim ve Güven Devamlılık İster" şeklindeydi. O açıdan öncelikle güven olmalı ancak bu yetmez. Üyelerimizin sorunlarıyla yakından ilgilenmelisiniz. Belki tüm sorunları çözemeyebilirsiniz ama üyenizle beraber olmanız, onun yanında durmanız size karşı güven duymasını sağlıyor. 


Eğitimde bazı sıkıntılar var. Hatta 4+4+4 sistemine geçildi. Onun dışında başka iyileştirilmeler de yapılıyor ama daha çağdaş, daha iyi bir eğitim için neler yapılabilir?

Mutlaka daha çağdaş, daha iyi bir eğitim olmalıdır. Bunu yaparken de milli ve manevi değerlerimiz ön planda tutulmalıdır. Halkımız, çocuğunun daha iyi bir eğitim alabilmesi noktasında yağmurda da ıslanır, halk arasındaki deyimle; gerekirse ceketini satar aç kalır, para vermesi gerekiyorsa para verir. Özel okula göndermesi gerekiyorsa gönderir, kitap alır. İmkanı yoksa bir şekilde o imkanı oluşturup çocuğunun eğitimine destek vermeye çalışır. Halkımız, eğitim konusunda özverili davranıyor. Bu özveriyi hep birlikte göstermeliyiz. Zaman zaman eğitim politikaları noktasında  bazı değişiklikler oluyor. Geçtiğimiz yıllarda şuan uygulana 4+4+4 sistemi getirilmişti. Biz Eğitim-Bir-Sen olarak bu sistemin 1+4+4 olmasını son 4'ün de isteğe bağlı olmasını istemiştik. 1+ dediğimiz okul öncesi, 4 ilkokul, diğer 4 de ortaokul. Lisenin de zorunlu olmamasıydı ama maalesef Meclis'ten geçen kararda 1+4+4'ten vazgeçilip, 4+4+4 sistemi kabul edildi. Burada amaç dershaneleri ortadan kaldırmaktı ama başarılı olunamadı. Ben geçenlerde bir okulu ziyaret ettim. Okuldaki 12. sınıf öğrencileri her ne kadar dershaneler kalkmış olsa da ya bir özel okula ya da farklı bir isim adı altındaki yerlere kayıtlarını yaptırıyorlar ve sürekli test çözüyorlar. Bu tablo da 5 - 6 yıl önce ortaya koymuş olduğumuz tezimizi destekler vaziyette. Sonuç itibariyle son 4'ün isteğe bağlı olması lazım. 2020 yılında da büyük bir ihtimalle yeni bir değişikliğin olabileceğini düşünüyoruz. Ancak çok sık değişiklik yapmak da yanlış. Örneğin, geçtiğimiz yıllarda birinci sınıf çocuklarının el yazısıyla yazmasını zorunlu kıldılar ama tutmadı. Çocuklar bir yere kadar yapabildiler, daha sonra zorlandılar. Sonra tekrardan eski sisteme geçildi. İşte bu yapboz olmamalıdır. Bir değişiklik yapılmak isteniyorsa önce iyice araştırılması lazım. Mesela; "Şu ülkede şu modelle ülke eğitimde şu kadar ileri gidiyor" diyerek hemen ülkemizdeki sisteme modelleme vermemeliyiz. Bizim toplum yapımıza uygun olması lazım. O sistemlerdeki güzel uygulamalar tabi ki alınmalı ancak onu motomot alıp getirip buraya uyguladığınız zaman olmuyor. Sadece ülkeler arasında değil şehirler arasında bile bu farklılıklar gözetilmeli. Adana'daki bir okulda çocuğun aldığı dersle, Hakkari'deki bir okulda çocuğun aldığı ders aynı. Burada da birtakım değişiklikler yapılabilir. Çocukların yaşadığı bölgeye, eğitim seviyesine uygun hale getirilmelidir. Birtakım sıkıntılar var ama inanıyorum ki zaman içerisinde çözülecektir. Bizler söyleyeceğiz, sizler yazacaksınız ve sorunların çözülmesi noktasında hep beraber çalışacağız.


Sözleşmeli öğretmenler konusunda da çok sıkıntı var. İsterseniz ona da değinelim. Eğitim-Bir-Sen olarak siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Biz Eğitim-Bir-Sen olarak; öğretmenin sözleşmelisi ücretlisi olmaz, hepsinin kadrolu olması gerektiğini düşünüyoruz. Israrla savunuyoruz. Bunun altını kalın çizgilerle çiziyoruz. Sözleşmeli öğretmenlerle ilgili bazı iyileştirmeler yapıldı ama yeterli değil. Bu tamamen ortadan kalkmalı. Biz, çakılı kadronun da yanlış bir uygulama olduğunu düşünüyoruz. Oradaki öğretmenleri siz zoraki çakılı kadroyla bırakmak isterseniz, onlara fayda yerine zarar sağlarsınız. Ama tam tersi orada kalmak isteyen insanlara tazminat verilebilir, ek ders ücreti artırılabilir veya oradaki öğretmenlere daha fazla puan verilebilir. Sözleşmeli öğretmenler dezavantajlı bölgelere atanırken o, onlara bir avantaj sağlar. Bunun üzerine kafa yorulup başka cazip alternatifler ortaya çıkarılabilir. Sonuç itibariyle öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmaz. Hepsi kadrolu olmalıdır. 


Genel olarak eğitimcilerin sorunları nelerdir, bu sorunlardan da bahseder misiniz?

Her şeyden önce Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun bir an evvel çıkması lazım. Bu kanun çıktığı zaman öğretmenler hem özlük hakları hem de özgürlükleri noktasında rahatlayacaktır. Bugün sadece sağlıkçılar değil, öğretmenler de çok ciddi manada şiddete maruz kalıyor. Eğitim çalışanlarımıza veliler veya öğrenciler tarafından uygulanan şiddet olayları artıyor. Meslek Kanunu çıktığı zaman, öğretmenler kanunla koruma altına alınmış olacak. Bugün maalesef öğretmenin itibarı zedelenmiş durumda. Bu itibarın tekrar kazanılması lazım. Kaybedilmesinde öğretmenlerin de payı olabilir, velinin veya eğitim politikalarının da.. Ancak bunlar aşılabilir. Tekrar yek vücut olup, öğretmenlere itibarlarını kazandırmamız lazım. Biz de sendika olarak bu konuda zaman zaman çalışmalar yapıyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili bir çalışma yaptık. Araştırmalarımız sonuçlarıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı'nda bulunan eğitimle ilgilenen birime ve Bakanlığımıza sunum yaptık. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 1 yıl önce 100 Günlük Eylem Planı'nda bizim yaptığımız çalışmalardan alıntı yaptı ama hala kanun çıkmadı. İnşallah bir an önce bu kanun çıkar ve öğretmen arkadaşlarımız da yasayla koruma altına alınmış olur. Ayrıca inanıyoruz ki öğretmenlerimiz de eğitimimiz de bu kanunla daha nitelikli hale gelecektir.


Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi’nin 'Okullara Belediye Modeli' başlığı altında bir projesi vardı. Okuyucularımız için kısaca anlatır mısınız, nedir bu proje?

Sene başlarında kayıtlar yapılırken okulların ihtiyaçları oluyor ve devlet okullara bir bütçe vermiyor. Okul müdürleri de haliyle bir şey yapamıyor. Çocuğunu okula getiren velilelerden okulun hijyen ve güvenlik eksikleri için mecburen bazı maddi isteklerde bulunuyorlar. Bu yüzden de haklarında soruşturma başlatılabiliyor. Biz de Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi olarak diyoruz ki; Nasıl ki belediyelere İller Bankası'ndan nüfusa göre bir ücret aktarımı yapılıyorsa, okullara da öğrenci sayısına göre bir bütçe ayrılabilir. Bu okul müdürlerinin velilerle karşı karşıya gelmesinin de önüne geçer. Müdürlerimiz bazen iş yapamaz hale geliyor. Bu modelin sorunları çözeceğini düşünüyoruz. O yüzden nasıl ki belediyelerde bu model varsa, devlet okullara da nüfusuna göre bir kaynak aktarabilir. Okullardaki sorunların aşılması için mutlaka 'Okullara Belediye Modeli'nin gelmesi lazım.


Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Ben Gazette'ye teşekkür ediyorum ve sizlere de başarılar diliyorum. Gazetenizde basın bültenlerimize, açıklamalarımıza yer vererek bizim sesimizi duyurmamıza yardımcı oluyorsunuz. Eğitime olan desteğiniz için çok teşekkür ederim.

Gazetenin birinci ve ikincisi sayfalarını aşağıdaki fotoğraf galerisinden okuyabilirsiniz.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen