Haber
2022-03-07 12:33:15
Kadınlar Komisyonu Teşkilat Toplantımızı gerçekleştirdik

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, sendikacılığın insani değerler merkezli muhaliflik olduğunu kanıtladıklarını ifade ederek, “Kadın örgütlenmesiyle Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen, sendikal kulvarın Türkiye’deki eksik halkasını tamamlamıştır. Kadın üyelerimiz, kadın liderlerimiz, kadın örgütlenmemiz ‘kadınca bakmak’, ‘kadın gözünden tespitler’, ‘kadınca çözümler’ gibi cinsiyet odaklı sendikacılığı değil, gündeme dair her konuda, içinde kadınlarla ilgili konu olsun olmasın her sorunda sahaya çıktı. Masada yerini aldı” dedi.



Eğitim-Bir-Sen Kadınlar Komisyonu Teşkilat Toplantısı Kızılcahamam’da yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Ali Yalçın, “Kadını kategorik ayrımcılığa tabi tutan anlayışlara karşı, kendi öz değerleriyle inşa ettiğiniz kimliğinizle, aileyi ayakta tutarak çalışmanın nasıl mümkün olduğunu açık ve seçik bir şekilde ortaya koydunuz. Öz kimliğinizle, insanlık için ürettiğiniz değerlerinizle, ‘işte buradayız’ iradesini ortaya koydunuz” ifadelerini kullandı.
 


Bu buluşma bir adanmışlığın ispatıdır

Kadınlar komisyonunun, hak, emek ve özgürlük mücadelesini, güçlü dokunuşlarla, daha anlamlı, önemli kazanımlarla geliştirdiğini belirten Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “28 Şubat’ta eğitim ve insan haklarını gasbeden zorbaların turnike ve ikna odalarını, sahiplerinin başına geçiren kimdir? 28 Şubatçılar yargılanıncaya ve hak ettikleri cezaları alıncaya kadar davanın peşini bırakmayan, 28 Şubat zulüm ve cürümlerini raporlaştırarak tarihe not düşen bu teşkilat değil midir? Kamuda kıyafet özgürlüğü için 12 milyon 300 bin imzayı bu örgütlü güçle toplayan, kadına şiddet ve haksızlıkları Sıhhiye Meydanı’nda protesto edenler yine sizlerdiniz. ‘Mazlumlar İçin İnfak Vakti’ diyerek sığınmacılara yardım kampanyasında Şanlıurfa’da bir araya gelen, Gaziantep’te terörü lanetleyen, 81 ilde yardım TIR’larını Halep’e çıkaran bu teşkilattır. Yüreğini Diyarbakır annelerinin yüreğiyle birleştiren, Suriye zindanlarında tutsak edilen kadınlara ışık olmak, çığlıklarını dünyanın sağır kulaklarına duyurmak için meşaleli yürüyüş yapanlar sizlerdiniz. ‘Kadın Kamu Görevlilerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri’ ile ‘Sendikacı Kadın, Güçlü Kadın’ çalıştaylarını, ‘Çalışma Hayatında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılması’ konferansını, ‘Sendikalarda Kadın’ başlıklı toplantıyı gerçekleştirerek kadını birçok boyuttan tartışan, tartıştıran teşkilat bu teşkilattır. Bu buluşma kuru bir kalabalık oluşturma değil, büyük bir inanmışlığın tescillenmesi, adanmışlığın ispatıdır.”
 


Sendikacılığın insani değerler merkezli bir mücadele olduğunu gösterdik

“Bu tablo, sendikaların sadece erkeklere mahsus toplanma alanları olmadığını kanıtlayan bir başarı öyküsüdür” diyen Yalçın “Dolayısıyla sendikacılığın sadece erkek uğraşısı değil, insani değerler merkezli bir mücadele olduğunu gösteren kadın örgütlenmesiyle Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen, sendikal kulvarın Türkiye’deki eksik halkasını tamamlamıştır. Kadın üyelerimiz, kadın liderlerimiz, kadın örgütlenmemiz ‘kadınca bakmak’, ‘kadın gözünden tespitler’, ‘kadınca çözümler’ gibi cinsiyet odaklı sendikacılığı değil, gündeme dair her konuda, içinde kadınlarla ilgili konu olsun olmasın her sorunda sahaya çıktı. Masada yerini aldı. Anayasadan eğitime, toplu sözleşmeden iş güvencesine, dünyanın adaletsiz düzeninden savaşlara, diplomasi oyunlarından merhamet diplomasisine her alan, konu ve zeminde temsilin hakkını verdi” değerlendirmesinde bulundu.



Meslek kanununun çıkarılması önemli ancak bu hâliyle yeterli değildir

Bir süre önce Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Öğretmenlik Meslek Kanunu’na değinen Yalçın, “Meslek kanununun yetersiz olduğu ve içeriğinin beklentilerin karşılayacak şekilde zenginleştirilmesi yönünde olağanüstü bir gayretimiz oldu. Tüm çabalarımızın ardından birkaç sayfalık meslek kanunu çıkarıldı. Meslek kanununun çıkarılması isabetli olmuştur ancak beklentileri karşılamada yeterli olmamıştır. Kanunun bu aşamaya gelmesinde de büyük katkılar sunduk. Kariyer sistemi, adaylık kaldırma sınavının kalkması, ek gösterge düzenlemesi gibi başlıklar son derece kıymetlidir. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğe son verilmesi, istihdamda güçlük çekilen bölgelerde görev yapan eğitimcilere ilave teşviklerin verilmesi, eğitim kurumu yöneticiliğinin münhasıran ele alınması, öğretmene şiddetle ilgili düzenleme içermesi, sınav puanının düşürülmesi, başöğretmenliğe başvuru süresinin yeniden ele alınması gibi memnuniyet katsayısını yükseltecek adımların atılması için çok emek harcadık. Bazı önerilerimiz kanunda yerini aldı. Yer verilmesi gereken önemli birçok konunun ise ilerleyen süreçte kanun üzerinde çalışılarak geliştirilmesini bekliyoruz” diye konuştu.

Ali Yalçın, üniversitelerdeki çalışanlar başta olmak üzere, millî eğitimdeki öğretmen dışı tüm unvanların tamamının hukukunu koruyacak adil bir düzenleme konusunda gayretlerinin devam ettiğini vurguladı.
 


Aydın: Çalışma hayatındaki görünmez engeller kaldırılmalıdır

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın,  kadın kamu görevlilerinin emek mücadelesi için Memur-Sen’i birinci adres olarak tercih etmesinin gerçeğin bir yansıması olduğunu kaydederek başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Kadınlar Komisyonu olarak ne kadın hakları mücadelesinin altını cinsiyetçilikle oyuyoruz ne de emek mücadelesi diyerek ideoloji taşeronluğu yapıyoruz. Bugün yaklaşık yarım milyon kadın kamu görevlisi sendikalarımızda örgütlüyse bunun nedeni kuruluş kodlarımızın toplumsal dokuyla olan uyumudur. Kadın olarak iş aile hayatından tutun da şiddet ve mobbinge, karar mekanizmalarındaki temsiliyetten analık haklarımıza kadar birçok konuda ciddi sorunlarımız var. Bu sorunların çözümünde mevcut paradigmalar da geliştirilen politikalar da yetersiz kalmaktadır. Bugün cam tavanlar hayatın her alanında birer zindana dönüşmüşse kadınların karar mekanizmalarında etkin yer almalarından bahsedemeyiz. Biz hayatın her alanında birlikte daha güçlü olacağımızı biliyor, çalışma hayatındaki görünmez engellerin kaldırılması gerekliliğine inanıyoruz.”

İş-aile uyumunu sadece kadınların sorunu olarak görmek eksikliktir

Çalışma hayatında, kadınların çifte mesai ile ezildiklerini sürekli dile getirdiklerini ancak sunulan reçetelerde kadının anne ve eş kimliklerinin yok sayıldığını vurgulayan Aydın, “Biz ücretli doğum izinleri artmalı, kreş ve bakım desteği verilmeli derken sadece kadınları değil, ülkemizin geleceğini de dert ediyoruz. Zira kadınlar aile sorumluluklarında desteklenmezlerse yarın bunun faturası tüm ülkeye çıkacaktır. Bugün kadının iş ve aile yaşamını dengeleyen çözümler üretilmezse yarın azalan genç nüfus büyük bir sorun olarak karşımıza çıkacaktır. Biz iş-aile hayatı dengesi derken tam da bu hayati konudan, yani bugün en büyük hazinemiz olan genç nüfusu korumaktan bahsediyoruz. Bu yönüyle ülkemizde iş-aile uyumunu sadece kadınların sorunu olarak görmek büyük bir eksikliktir. Konuya dair bu farkındalığı artırmak için sosyal diyalog çalışmalarının tamamında bu hakikatin üzerine basa basa anlatıyoruz” ifadelerini kullandı.



Şiddet bir cinsiyet meselesi değil, insanlık meselesidir

Aydın, “Bize göre şiddet bir cinsiyet meselesi değil, insanlık meselesidir” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün tüm dünyada büyük bir şiddet sarmalı yaşanıyor. Kadınların şiddetle aynı cümlede yer alması bile incitirken, maalesef şiddet neredeyse kadınla birlikte anılan bir eyleme dönüşmüş durumdadır. Kadına yönelik şiddeti önlemek için politika yapıcılar yol haritaları, eylem planları açıklıyor. Önerilen tüm stratejilere rağmen şiddet azalmıyorsa buradaki eksikliğe dikkat çekmek gerekir, ki bizler bu alana temas etmeyi bir misyon olarak görüyoruz. Şiddet bir cinsiyet değil, insanlık meselesidir. Katmanlıdır, kök nedenleri vardır. Bundan dolayı da şiddetin ancak proaktif çözümlerle önleneceğine inanıyoruz. Kök nedenlerine inilmeden tedavi edilemeyecek bu patolojinin, erkek şiddetine indirgenmesini sığ ve çatışmacı anlayışın devamı olarak görüyoruz. Yoksulluk, bağımlılık, alkol, uyuşturucu gibi toplumu çürüten olguların olduğu bir yerde, bu nedenler ortadan kaldırılmadan şiddetle etkin mücadele edilemez.”


Açılış konuşmalarının ardından, katılımcılar söz alarak, alanda karşılaşılan sıkıntıları, çözüm bekleyen sorunları dile getirdiler.






 

Toplantı, Hukuk ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla’nın soruları cevaplamasıyla sona erdi.

"Güçlü kadın, güçlü toplum, güçlü aile" anlayışıyla sendikal mücadelesine devam eden ülkemizin en büyük örgütlü gücü Memur-Sen'imizin Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Türkiye Buluşmaları'nda ilimizi Memur-Sen Adana Kadın Komisyonumuz temsil etti.



 

 

 


MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen